Avrupa Birliği (AB), İsrail-Filistin çatışması sırasında sosyal medya platformlarında dezenformasyon yayılmasını önlemek için Meta ve TikTok’a 1 haftalık süre verdi. AB, bu platformların, kriz sırasında platformlarında ne tür içerikler paylaşıldığını ve dezenformasyonla mücadele için ne gibi adımlar attıklarını açıklamalarını talep etti.
AB’den 1 haftalık süre
AB, Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında, Meta ve TikTok’a 25 Ekim’e kadar “krize müdahale” konusunda talep edilen bilgileri sağlamaları ve 8 Kasım’a kadar da seçim bütünlüğünün korunmasına ilişkin sorulara yanıt vermeleri istendi. TikTok ayrıca Avrupa Komisyonu’na Kasım ayındaki son tarihe kadar çocuk kullanıcıları çevrimiçi ortamda nasıl koruduğunu anlatmakla görevlendirildi.
TikTok’tan yanıt
TikTok yaptığı açıklamada AB’nin talebini aldığını kabul etti. Bir TikTok sözcüsü, “Avrupa topluluğumuzu güvende tutmak için devam eden çalışmalarımız hakkında daha fazla bilgi ekleyeceğimiz DSA kapsamındaki ilk şeffaflık raporumuzu önümüzdeki hafta yayınlayacağız” dedi.
Dezenformasyonla mücadele
AB, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısının ardından terör ve şiddet içerikli haberlerin ve nefret söyleminin yayılmasından endişe duymaktadır. AB, sosyal medya platformlarının bu tür içerikleri hızla tespit ederek kaldırmaları ve dezenformasyonla mücadele için daha fazla çaba göstermeleri gerektiğini savunuyor.
Dezenformasyona karşı mücadelede sosyal medya platformlarının rolü
Sosyal medya platformları, günümüzde bilginin yayılması ve yayılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, dezenformasyonla mücadelede sosyal medya platformlarının rolü de büyük önem taşımaktadır. Sosyal medya platformları, dezenformasyona karşı mücadele için aşağıdaki adımları atabilirler:
- Yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerini kullanarak dezenformasyon içeren içerikleri tespit etmek
- Kullanıcıları dezenformasyon konusunda eğitmek
- **Dezenformasyona karşı şeffaflık raporları yayınlamak
AB’nin Meta ve TikTok’a verdiği 1 haftalık süre, bu platformların dezenformasyonla mücadele konusundaki çalışmalarını hızlandıracağı beklentisini yarattı. Bu platformların, AB’nin taleplerini karşılayarak, İsrail-Filistin çatışması sırasında dezenformasyona karşı etkili bir mücadele yürütebilecekleri değerlendiriliyor.
