Siber güvenlik uzmanları, dijital dünyada giderek artan dolandırıcılık vakalarına karşı hayati bir uyarıda bulunuyor: Cep telefonlarındaki bankacılık ve benzeri kritik uygulamalarda “çoklu kimlik doğrulama” özelliğini aktif hale getirmek, parola kırılması gibi olası güvenlik ihlallerine karşı en etkili korunma yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Bilgisayar Mühendisliği Siber Güvenlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güzin Ulutaş, sanal ortamdaki tehditlerin sürekli evrim geçirdiğini belirterek, kullanıcıların kendilerini korumak için proaktif adımlar atmasının zorunlu hale geldiğini vurguluyor.
Oltalama Saldırılarına Karşı Sosyal Farkındalık Hayati Önem Taşıyor ve Yapay Zeka Destekli Sahtekarlıklara Dikkat Çekiliyor
Prof. Dr. Güzin Ulutaş, oltalama (phishing) gibi yaygın siber saldırı türlerine karşı sosyal farkındalık oluşturmanın kritik önem taşıdığına dikkat çekiyor. Son yıllarda teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte internet kullanımının da yaygınlaştığını belirten Ulutaş, siber uzayda pek çok farklı saldırı türünün ortaya çıkabileceğini ve en sık karşılaşılanların başında “atak” olarak nitelendirilen doğrudan saldırıların geldiğini ifade ediyor. Ancak son dönemde özellikle yapay zeka (YZ) teknolojilerindeki ilerlemelerle birlikte üretilen son derece gerçekçi sahte videoların (deepfake) ciddi bir tehdit oluşturduğunun altını çiziyor. Farklı kişilerin seslerinin ve görüntülerinin YZ aracılığıyla kolayca taklit edilebildiğini aktaran Ulutaş, “Bir gün bir telefon alırsınız bankadan arıyor gibi olurlar ama aslında bir banka temsilcisinin sesiyle aynı sesi kullanan biri sizinle konuşuyor olabilir,” örneğini vererek bu tür sahtekarlıkların ne kadar inandırıcı olabileceğine dikkat çekiyor. Sahte ses aramalarıyla gerçekleştirilen dolandırıcılıkların mağdurlar tarafından fark edilmesinin oldukça güç olduğunu vurgulayan Ulutaş, sosyal medya kullanıcılarının da hesaplarını gizli tutmalarının büyük önem taşıdığını belirtiyor. Birçok kullanıcının hesaplarını açık bırakarak kişisel video ve fotoğraflarını paylaştığını, bu içeriklerin daha sonra yapay zeka tarafından sahte videolar üretmek amacıyla kullanılabildiğini ifade eden Ulutaş, bu tür YZ destekli saldırıların şu anda en çok kullanılan ve insanlar üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilecek tehditler arasında yer aldığını kesin bir dille ifade ediyor. Bu nedenle, hem bireysel kullanıcıların bilinçlenmesi hem de sosyal medya platformlarının güvenlik önlemlerini artırması büyük önem taşıyor.
Parolanız Kırılsa Bile Güvendesiniz: Çoklu Kimlik Doğrulamanın Önemi ve Siber Güvenlik Eğitimlerinin Yaygınlaştırılması Gerekliliği
Prof. Dr. Ulutaş, siber dolandırıcılık olaylarına karşı cep telefonundaki bankacılık ve benzeri kritik uygulamalarda mutlaka çoklu kimlik doğrulama özelliğinin aktif hale getirilmesi gerektiğine özellikle vurgu yapıyor. Bu hayati güvenlik önleminin en önemli nedenini açıklayan Ulutaş, “En önemli sebebi parolanızın kırılması durumunda dahi kişinin sizin hesabınıza sızabilmesi için cep telefonunuza gönderilen mesajı bilmesi ve girebilmesi gerekiyor. Parolanızın kırılabilmesini göz önünde bulundurarak muhakkak çoklu kimlik doğrulama stratejilerini açmanızı öneriyorum,” ifadeleriyle bu yöntemin ne kadar etkili bir koruma sağladığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Çoklu kimlik doğrulama, sadece parolayla değil, telefonunuza gönderilen bir doğrulama kodu, biyometrik verileriniz (parmak izi, yüz tanıma vb.) veya güvenilir bir cihazınız aracılığıyla kimliğinizi teyit etmenizi sağlayarak hesabınıza yetkisiz erişimi önemli ölçüde zorlaştırıyor. Prof. Dr. Ulutaş ayrıca, Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından yürütülen SİBERAY Projesi kapsamında kamu kurumları ve öğrencilere yönelik bilgilendirme çalışmalarının önemine de değiniyor. Bu eğitimlerin, özellikle siber uzaydaki olası güvenlik sorunları hakkında yeterli bilgisi olmayan son kullanıcılar açısından hayati önem taşıdığını belirten Ulutaş, bu tür halka yönelik farkındalık çalışmalarının siber güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayacağını ifade ediyor. Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru İlhan Tozluyurt ise, dolandırıcılığın artık internetin kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu ve insanların bu durumu kabullenerek kendilerini koruma yollarını öğrenmeleri gerektiğini vurguluyor. Sanal dolandırıcılığın sadece yerel bir sorun olmadığını, tüm dünyada yaşandığını belirten Tozluyurt, internet suçlarında sınır olmadığını ve bir olayın failinin yurt dışından bile çıkabileceğine dikkat çekiyor. Trabzon il ve ilçelerinde dolandırıcılığa karşı bilgilendirme faaliyetlerini 2017 yılından beri aralıksız sürdürdüklerini ve bu sayede bugüne kadar 80 bin kişiye ulaştıklarını aktaran Tozluyurt, emniyete dolandırıcılık nedeniyle başvuran kişilerin yüzde 70 ile 75’inde suç konusunun aydınlatıldığını da sözlerine ekliyor. İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde verilen dolandırıcılık eğitimine katılan öğrenciler de bu tür bilgilendirme çalışmalarının kendileri için çok faydalı olduğunu dile getirerek, öğrendikleri bilgiler sayesinde gelecekte daha dikkatli olacaklarını ifade ediyorlar.
Siber güvenlik uzmanlarının ısrarla vurguladığı “çoklu kimlik doğrulama” yöntemi, dijital dünyada artan dolandırıcılık tehditlerine karşı bireylerin alabileceği en etkili ve basit önlemlerden biri olarak öne çıkıyor. Parolaların tek başına yetersiz kaldığı günümüzde, bu ek güvenlik katmanı sayesinde kişisel ve finansal verilerin korunması önemli ölçüde güçleniyor. Unutulmamalıdır ki, siber dolandırıcılık internetin karanlık bir yüzü olsa da, bilinçli ve proaktif adımlar atarak bu tür tehditlerden korunmak mümkündür. Her bireyin kendi siber güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri alması, dijital dünyada daha güvende olmanın anahtarıdır.
