Dünyanın En İyi Oyunlarında “Türkiye” İmzası Görülecek: Küresel Oyun Sektöründe Yükselen Yıldız!

Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen, Türkiye’de uzun soluklu ve kapsamlı oyunlar geliştiren şirketlerin sayısının kesinlikle arttığını belirtti. Tüzgen, “Artık bunların geliştirilme aşaması tamamlandı ve yakında dünyada en iyi oyunların yeniden Türkiye’den çıktığını göreceğiz,” dedi. Son dönemde sade ve basit olarak tanımlanan “hyper casual” oyunların dünyada eskisi gibi rağbet görmediğini vurgulayan Tüzgen, Türkiye’de oldukça yaygın olan bu oyunları geliştiren stüdyoların hızlı bir şekilde PC ve konsol oyun stüdyolarına dönüştüğünü gözlemlediklerini söyledi. İstanbul’un Avrupa’da en fazla oyun stüdyosuna sahip şehirler arasında yer alması, Türkiye’nin ciddi bir oyun girişimciliği tecrübesi bulunduğuna açıkça işaret ediyor. Bu dönüşüm, Türkiye’nin oyun sektöründe sadece niceliksel değil, niteliksel olarak da büyüdüğünü, küresel arenada söz sahibi olmaya hazırlandığını gösteriyor. Gelecek, Türk oyun geliştiricilerinin yaratıcılığı ve azmiyle şekillenecek!


Oyun Sektöründe Büyük Dönüşüm ve Küresel Tanınırlık

Türkiye’de artık daha geniş kapsamlı, 3-5 yıl kuluçka dönemine ihtiyaç duyan ve piyasada uzun süre kalan oyunları geliştiren şirketlerin sayısı kesinlikle artıyor. Erkam Tüzgen, “Artık bunların geliştirilme aşaması tamamlandı ve yakında dünyada en iyi oyunların Türkiye’den çıktığını görmeye devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı. Bu, sektördeki olgunlaşmayı ve geliştiricilerin daha büyük, daha iddialı projelere yöneldiğini açıkça gösteriyor. Tüzgen, bu değişimin somut bir örneğini paylaştı: ABD’de düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES’te, ABD’li çip şirketi Nvidia’nın CEO’su Jensen Huang sunum yaparken 3 oyun tanıttı ve bunlardan biri Türkiye’de geliştirilen, henüz piyasaya çıkmamış bir oyundu. Huang’ın bu oyunu tanıtmasının ardında yatan mesaj netti: “‘En yüksek görüntü kalitesine sahip oyunlar arasında yer alan ve Türkiye’de geliştirilmekte olan bu oyunu, bizim ekran kartlarımız sorunsuz şekilde çalıştırabiliyor’ demek istiyor.” Bu durum, Türk oyunlarının teknik kalitesinin ve küresel standartlara uygunluğunun uluslararası alanda kabul gördüğünün kesin bir kanıtıdır. Tüzgen, “İşte Türkiye’de bu kadar iyi girişimlerimiz mevcut. Oyunun bu yıl bitmeden piyasaya çıkacağını ümit ediyoruz. Bu girişimlerin sayısı artacak,” dedi.

Türkiye’nin oyun sektöründeki başarısı sadece yeni oyunlarla sınırlı değil. Tüzgen, “Bizim ilk ve 3’üncü ‘unicorn’larımız oyun sektöründendi. Önümüzdeki dönemde de oyun sektörümüzün yeni ‘unicorn-turcornlar’ çıkardığını görmeye devam edeceğiz,” diyerek geleceğe yönelik beklentilerini dile getirdi. “Unicorn” (bir milyar doların üzerinde değere sahip şirket) ve “Turcorn” (Türkiye’den çıkan unicorn) terimleri, oyun sektörünün Türkiye ekonomisi için ne denli büyük bir potansiyel taşıdığını açıkça ortaya koyuyor. Bu başarılar, genç yeteneklerin oyun geliştirme alanına yönelmesini teşvik ederken, aynı zamanda uluslararası yatırımcıların da Türkiye’ye olan ilgisini kesinlikle artırıyor. Türk oyun stüdyolarının, yaratıcılıklarını teknolojik yetkinlikleriyle birleştirerek küresel pazarda daha fazla söz sahibi olmaları kaçınılmazdır.


Siber Güvenlik, Eğitim ve Geleceğin Teknolojileri

Tüzgen, dünyada artan gerilimin özellikle siber güvenlik ve savunma teknolojilerini kritik hale getirdiğine işaret ederek, Bilişim Vadisi bünyesinde bu alanda nitelikli insan kapasitesini geliştirecek programlar uyguladıklarını anlattı. Bünyelerindeki 42 Türkiye Yazılım Okulları’nda yazılımcılık eğitimi verdiklerini anımsatan Tüzgen, “Dünyada yeni bir model olan ve akran öğrenmesine dayanan bu okullarda, AB’de geçerli ön lisans, lisans, yüksek lisans seviyesine denk mesleki yeterlilik belgesi verebiliyoruz. Bu okullarda öğrencilerimiz önce genel bir eğitim alıyorlar, sonra kendileri uzmanlık alanları tercih ediyorlar. Bu uzmanlık alanlarından biri de siber güvenlik,” dedi. Tüzgen, öğrencileri siber güvenlik alanında uzmanlaşmaya teşvik ederek ülkenin siber vatan dediğimiz alanda da korunmasına, tehditlere karşı daha güçlü hale gelmesine destek olmayı kesinlikle arzu ettiklerini ifade etti. Bu stratejik yaklaşım, Türkiye’nin sadece oyun sektöründe değil, aynı zamanda ulusal güvenliği ilgilendiren kritik teknoloji alanlarında da kendi kendine yeterliliğini artırmayı hedeflediğini gösteriyor.

Tüzgen, TEKNOFEST’in ilk yılından beri paydaşı olduklarını ve festivali çok önemli bir eğitim aracı olarak gördüklerini dile getirdi. Ayrıca, Bilişim Vadisi’nde kendi eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere “Eduvence” platformunu hayata geçirdikleri bilgisini veren Tüzgen, şunları kaydetti: “Bu platformla girişimcilere hızlandırma programlarını uygulamak için eğitimler veriyoruz. Geleneksel eğitimde öğrenciler sınıfta pasif şekilde hocayı dinliyor, sonra kendileri projeler yapmaya çalışıyor. Bizim hibrit modelimizde ise geleneksel sınıf yapısını tersine çevirerek öğrencilerin ‘pasif’ olarak dinledikleri kısımları çevrim içine, proje, ödev yapma, fikir üretme ve tartışma kısımlarını da yüz yüze ortamlara taşıdık.” Tüzgen, Eduvence’i çeşitli üniversiteler ve eğitim kurumlarının da kullanmak istediğini, hatta ABD’de bir üniversiteyle 3 yıllık bir anlaşma yaptıklarını belirtti. “Böylece Eduvence, Türkiye’nin ihraç ettiği bir eğitim platformu ürününe dönüşmüş oldu. Biz eğitim ve eğitim teknolojilerinde de ülkemizin sınıf atlamasını kesinlikle arzu ediyoruz,” dedi. Tüzgen, yeni girişimcilik merkezinde, Vadi İstanbul şubesinde 4 bin metrekarelik bir kuluçka merkezi açacaklarını da sözlerine ekledi. Bu gelişmeler, Türkiye’nin sadece oyun ve yazılım sektöründe değil, eğitim teknolojileri alanında da küresel bir oyuncu olma potansiyeline sahip olduğunu açıkça gösteriyor.

Bakan Uraloğlu: Yapay Zekayı En Üst Düzeyde Kullanmak İçin Çalışmalarımızı Sürdürüyoruz – Türkiye’nin Dijital Geleceği Şekilleniyor!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, büyük veri ve yapay zeka teknolojilerinin, gelecekte daha da yaygınlaşacağını ve hayatın her alanını kesinlikle etkileyeceğini belirtti. Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) Büyük Veri ve Yapay Zeka […]

Türkiye Çip İhtiyacını Yerli ve Milli Adımlarla Karşılayacak: Dijital Bağımsızlık Yolculuğu Başladı!

Teknolojideki hızlı gelişim ve küresel gelişmeler, dünyada çip ihtiyacını giderek artırırken, Türkiye de bu alanda orta ve uzun vadeli uygulamalarla telekomünikasyondan bilişime, savunmadan otomotive kadar tüm ihtiyaçlarını yerli ve milli adımlarla karşılamayı kesinlikle hedefliyor. Bilgi […]

Savunma Sanayiinde Bir Milli Başarı Daha: EDPOD Envanterde – Türkiye’nin Elektronik Harp Gücü Yükseliyor!

Türkiye, savunma teknolojilerinde ulusal bağımsızlık yolunda bir başarıya daha imza attı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, F-16’lar için geliştirilen yerli elektronik destek sistemi Elektronik Destek Podu (EDPOD)’nun, gerçek radar sistemlerine karşı uçuşlu testleri […]